Birincisi:
Seyahatte namaz kısaltmak, müekked bir sünnet olup bu sünnetin terk edilmemesi gerekir. Zira Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem, tüm seferlerinde namazlarını kısaltmış ve yolculukta tam namaz kıldığına dair hiçbir rivayet bulunmamaktadır. Bu konu daha önce verdiğimiz (111894) numarası sorunun cevabında detaylı açıklamalar yer almaktadır.
Ancak seyahat eden bir kimse için cemaatle namaz kılmak, tıpkı mukim (evdeki) gibi vaciptir. Seyahat eden kişi, namazını kısaltmak için cemaatten feragat etmemelidir; onun yerine cemaatle birlikte namaz kılmalıdır. Eğer imam mukim ise, namazını imam gibi tam kılmalıdır.
İkincisi:
Seyahatte namazları birleştirmek caizdir. Ancak, her bir namazı zamanında kılmakta zorluk çekilmedikçe, namazların birleştirilmesi tercih edilmez. Yani, namazları birleştirmek, gerektiğinde yapılacak bir durumdur.
Buna göre, seyahatte namazı kısaltmak ve birleştirmek aynı hükme tabi değildir. Namazı kısaltmak, her seferde seyahat eden kişi için kesin bir sünnettir. Namazları birleştirmek ise caizdir fakat bir sünnet değildir ve ancak büyük bir zorluk olması durumunda yapılması tercih edilir.
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) tüm seyahatlerinde namazlarını kısaltması, bu hüküm için delildir. Öte yandan, bazen namazları birleştirmiş, bazen de birleştirmemiştir. Bu da, namazları birleştirmenin her seyahat eden için sünnet ya da müstahap olmadığını göstermektedir.
Sonuç: Seyahat eden kişi, namazını kısaltmak hususunda serbest değildir; kısaltması ona kesin olarak tavsiye edilmiştir. Ancak, eğer bir imam arkasında namaz kılacaksa ve o imam namazı tamamlıyorsa, seyahat eden kişi de arkasında tam namaz kılacaktır. Namazları birleştirmek konusunda ise seyahat eden kişinin tercihi vardır; bazen birleştirebilir, bazen ise birleştirmeyebilir. Namazları birleştirmek caizdir fakat müstahap değildir; ancak birleştirmek zorunlu hale gelirse, o zaman bu birleştirme müstahap olur.
En doğrusunu Allah bilir.